Okula yeni başlayan çocuğun sınıfa uyum süreci; Okulların açılması ile aileler, öğrenciler ve öğretmenlerde heyecan artar. Okul zili çalıp sıralar dolunca düşünülmesi gereken konular akıllara düşer. “Acaba arkadaşlarım beni sevecek mi? Çocuğum arkadaşlarını ve öğretmenini sevecek mi? Öğrencilerim sınıf içerisinde uyum içerisinde olacak mı?” gibi sorulara cevap ararız.
Öncelikle, okulun açılması öğrenciler ve ebeveynler için büyük bir değişiklik iken, uyum sürecinin kolaylaşması için başka bir değişim olmamalı. Dikkat etmemiz gereken bir diğer konu ise, okula hazırlık sadece kırtasiye malzemelerini almak değildir.
Bir öğrencinin okula hazır olabilmesi için, temel becerileri yerine getirebiliyor olması gerekmektedir. Örneğin; kendi başına lavaboya gidebilme, yemeğini yiyebilme, sorumluluklarının farkında olma, dikkatini verebilme, iletişim kurabilme, öz bakım gibi becerilerde kendine yetebiliyor olmalı. Öğrencinin gözünü korkutan bir çok olay varken, bir de bunları dert etmemeli kendine.
Okullar ilk açıldığı zaman, bazı öğrencilerin olaylara karşı tepkisini hemen gösterdiği bazı öğrencilerin ise tepkisini ilerleyen dönemlere sakladığı gözlemlenebiliyor. Tepkilerini ileri döneme saklayan çocuklar genelde içine kapanık ve sessiz öğrencilerdir. Bu yüzden okulların açıldığı ilk haftalar kadar, bu haftaları takip eden süreç de oldukça önemlidir.
Eğitimciler ve ebeveynler her an tetikte olup, gözlemlerine devam etmelidir. Ebeveynlerin öğrencileri ile sürdürülebilir iletişim içerisinde bulunmaları önem arz etmektedir.
Okula yeni başlayan çocuğun sınıfa uyum süreci
Eve gelip, hiçbir şey anlatmayan öğrenciler, ciddiye alınmayabiliyor. Ne de olsa bir problemi olsa anlatırdı, gözüyle bakılabiliyor. Eve gelip konuşmayan çocukların konuşması için, kendi okul döneminizden örnekler vermeniz, onların hoşuna gidecektir. Öğrenci ile ortak noktalar yakalayabilirseniz, öğrencinin ‘ben de sınıfta bunu yaşamıştım’ diye yaşadıklarından bahsettiğine şahit olabilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise, öğrencilere yöneltilen sorular… Gün içinde öğrencinin büyük zamanı okulda geçmektedir. Bu sebeple, öğrenciye yöneltilen tek soru ‘Bugün derslerin nasıldı?’ ya da ‘Derslerde ne işlediniz?’ olmamalı. ‘Bugün arkadaşların ile ne oynadın?’, ‘Bu oyunun kazanımı ne oldu?’, ‘Bugün seni ne mutlu etti?’, ‘Yarın için ne planın var?’ gibi, yönlendirici sorular öğrencilerin gün içindeki davranışlarını ve hissettiği duyguları gözden geçirmesini sağlayacaktır. Verilen cevaplara göre, öğrencinin bir sorun yaşayıp yaşamadığına dair çıkarımlarda bulunulabilir.
Öğrencinin herhangi bir davranışı değiştirilmek isteniyorsa, okulların açılması bu değişim için doğru bir zaman değildir. Mesela öğrenci tek başına yemek yiyemiyor ancak, bu davranış değiştirilmek isteniyorsa, lütfen okulların açılmasından önce bu davranışı değiştirmeye dikkat edelim.
Çünkü okulların açılması ile öğrencinin hayatındaki pek çok şey değişecektir. Örnek verecek olursak, sosyal çevresi, arkadaşları, yeme alışkanlıkları, uyku alışkanlıkları, sorumlulukları, oyun süreleri hatta anne ve babaların çocuklarına davranışları…
Tüm bunları göz önünde bulundurup düşünecek olursak çocuğunuzun okula uyum süreci onun için duygusal açıdan yeterince zorken bir de biz onların üzerine gidip bu durumu daha da zorlaştırmayalım.
Faydalanabileceğiniz diğer yazımız, Okulun ilk haftasında velilerin dikkat etmesi gerekenler nelerdir ?
Damla SEVİM
İlköğretim Öğretmeni
26.11.2019