Okuldan gelen çocuğa nasıl davranmalıyız ?

Okuldan gelen çocuğa nasıl davranmalıyız ? konusunu, siz sevgili okurlarımla paylaşmadan önce, en önemli noktayı en başta belirtmek isterim, bu konu; çocuklarımız, bizim hayallerimizin can bulduğu makinalar değildir. Çocuklar da kendi başlarına bireylerdir, kendi seçimleri olacaktır. Bu seçimler, bizim onlar için kurduğumuz planlara ve hayallere uymayabilir. Bunu çocukta açıkça görmenize rağmen, çocuklara kendi duygu ve düşüncelerinizi dayatmayı alışkanlık haline getirmeniz, çocuğu bocalamaya ve kendine olan güvensizliğine sevk edecektir.

Çocuk bir bireydir, kişisel tercihleri onu mutlu edecek tek anahtardır. Bırakın o anahtarla, kendi dünyasının kapısını açsın ve bir şekilde orada, kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrensin. Bunu ona verdiğiniz sevgi ve motivasyonla daha güçlü başaracaktır. Okuldan gelen çocuğa nasıl davranmalıyız ?

Okuldan gelen çocuğa nasıl davranmalıyız ?

Bilinçli veya bilinçsiz çocuğa, üstünlük duygusu veya suçluluk duygusu empoze etmeyin;

Çocuğunuza yaptığınız, ayrıcalıklı her seçimi, onun için en iyisini ve en kalitelisini yaptığınızı vurgulayarak konuşmaktan uzak durun. Gittiği özel okul, giydiği kıyafetler, ayakkabılar, aldığı özel dersler, gezip dolaştığı yerler, bir üstünlük duygusu katar ve çevreye karşı çocuğa ne kadar ayrıcalık yaptığınızı gösteren, gösterişler haline gelirse, çocuk kendini ayrıcalıklı üstün varlık olarak görecektir. Çoğu zaman, bu durum, çocuğun üzerinde, hem şımarıklığa yol açabilir, hem kıymet bilmemeyi öğrenir, hem de, üzerinde ek bir yük hissedebilir.

Aile çocuğuna, özel okul veya özel olarak yaşattığı her durumu, bütçesini zorlayarak yapıyor ve bunu, her olumsuz durumda, ortaya döküp, çocuğun gözüne sokuyorsa, çocuğun suçluluk duymasına neden olabilir. Bu da okulda yaşadığı stres ve performans kaygısının artmasına ya da bir takım iletişim problemlerine yol açabiliyor. Çocuğunuz için sizin elinizden geleni yaptığınızı, ona destek olduğunuzu ve sevildiğini bilmek yeterlidir.

Çocuğunuzu dinleyin, çocuğunuza ona ait özel zamanlar ayırın;

İş ya da ev yaşamınız ne kadar yoğun olursa olsun, çocuğunuzu mutlaka dinleyin. Söylediklerine ise asla direkt olumsuz tepkiler vermeyin. Çünkü olumsuz tepkileriniz korkmasına ve size karşı açık olmamasına neden oluyor. Çocuğu anlayışla dinlemek, onun tüm olup bitenleri açıkça anlatmasını, olası bir istismar veya eğitimiyle ilgili bir problemi erken dönemde fark etmenizi sağlayabilir. Çocuğunuza, onunla başbaşa olacağınız ve onunla rahatça konuşabileceğiniz ortam, zaman ayarlamayı ihmal etmeyin. Bu özel ayrıcalık, hem aranızdaki güven ve iletişimin devamlılığını arttıracak, hem de çocukta var olabilecek her problemi erken teşhiş etmenzi ve önlem almanızı sağlayacaktır.

Okul korkusu varsa anlamaya çalışın ve asla eleştirmeyin

Çocukların biz ebeveynlerden istedikleri en önemli şey, varlığımızın ve sevgimizin, sonsuza kadar onlara eşlik etmesidir. Bazı çocukların, okula başlamadan önce, okul korkusu baş gösterebilir. Bunun nedeni, onlar için bir kale olan evlerinden ve en sevdiği ailesinde ayrılma korkusudur. Ayrıca değişik ve yabancıların olduğu ortam onu epeyce endişelendiriyor olabilir, bunu için, daha okul çağı gelmeden, hatta daha çok küçüklükten itibaren, çocuğun sosyalleşmesini, çocuğun kendi kendine bir şeyleri başarabilmeyi öğrenmesi, sağlanmalıdır. Çocuğunuz okulda yalnız duramıyorsa okulun ilk günlerinde sınıfta kısa bir süre durarak, onun etrafını tanıması için fırsat vermelisiniz. Sabahları onunla beraber okula gidip, dersten önce ona eşlik edebilirsiniz.Okul çıkışı çocuğunuzu okuldan alıp, ona ufak motivasyon süprizleri yapabilir, hem bu fırsatla, kaygılarını öğrenme konuşmaları yapabilirsiniz. Bu işleri daha kolaylaştıracaktır.

Arkadaşlarını olumsuz davranışlarına karşı, çocuğa olumsuz davranışları öğretmeyin

Çocuğunuzu sınıftaki arkadaşlarıyla, belli bir düzeye kadar kıyaslamak olumlu sonuçlara neden olabilir. Örneğin; çocuğun fiziksel gelişiminin kıyaslanması, çocuğun arkadaşlarıyla uyumu, ders başarısı açısından özellikle öğretmenlerin görüşü alınarak yapılacak kıyaslamalar çocuğunuz açısından pozitif etkiler doğurabiliyor. Çünkü burada alttan verilebilecek, olumlu duygular, rekabet ve hırs olabilir. Fakat bu durum olumsuz bir eleştiri boyutuna ulaşırsa, ya da arkadaşının ondan başarılı ve üstün olduğu vurgulanıyor ise, çocuk bunu, “ailem beni beğenmiyor, kıyaslandığı çocuğun onların olsun istiyor” ben yetersizim ve en önemlisi ailem beni sevmiyor.” şeklinde algılayabilir ve buda çok olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuğunuzu asla bu şekilde üzmeyin ve onu yanlış düşüncelere itmeyin. Çocuğun mutlu olmasını sağlayın, sevginizi her koşulda gösterin.

Çocuğun başarısını takdir edin, çocuğun başarısızlığını cezalandırmayın;

Çocuğun olumlu tutum ve davranışlarının ödüllendirilmesi, çocuğun cesaretlendirilmesi ve çocuğun desteklenmesi çok çok önemlidir. Ancak ödüllendirmede de, maddi değeri yüksek hediyelerden çok, manevi hediyelerden yana olun. Örneğin; birlikte sinemaya, tiyatroya ya da sevdiği bir masal kahramanının gösterisine gidebilirsiniz. Unutmayın ki, onun için en değerli ödül sizinle geçireceği zaman.

Çocuğun, okulda derslerinde veya arkadaş ilişkilerinde başarısız ve eğilimsiz olduğunu farkettiğinizde, çocuğunuzu cezalandırmayın. Çocuğunuzu, hatalı olsa bile, onu anladığınızı belirten hareketler gösterin, fakat asla haksız bir konuda, haklı olduğunu veya kendine yapılan yanlış bir duruma karşı, aynı yanlışla, kendini savunmayı öğütlemeyin. Çocuğunuza kendi çocukluğunuzdan, olumlu örnekler verin ve iyimser olmasını sağlayacak konuşmalar yapın. Okulda başarısızlık, çalışma ve gayretle üstesinden gelinebilir olduğunu ve ona biraz daha derslerinde yardımcı olarak, yol alabileceğiniz bir durumdur.

Okuldan gelen çocuğa nasıl davranmalıyız ?

Fakat çocuğun arkadaş ilişkilerinde, olumsuz hal ve tavırlar ve çocuğu yanlış yönlendirmeler, ilerde çok daha kötü sonuçlar doğurabilecek, kötü bir yoldur. Çocuğunuz hep iyi olmayı ve iyiden yana olmayı, bir insanlık görevi olarak, hayatına koymalıdır. Bunu da ebeveynler olarak, bizlerden başkası sağlayamaz.

1991 yılından bu zamana Berkay Danışmanlık İnsan Kaynakları; çocuk bakıcısı şirketinde insan kaynakları yöneticisi ve aynı zamanda okula giden 2 çocuk annesi olarak; okuldan gelen çocuğa nasıl davranmalıyız ? ile ilgili bilgi ve deneyimlerimi, sizlerle paylaşmak istedim. Yoğun ev ve iş hayatınızda; çocuğu okuldan karşılayacak çocuk bakıcısı, çocuğun derslerine yardımcı olabilecek eğitimli çocuk bakıcısı, çocuğun kaliteli zaman geçirmesi için tecrübeli çocuk bakıcısı ve en iyi çocuk bakıcısı şirketi  bizi arayın diyoruz.

Berkay Danışmanlık İnsan Kaynakları
İnsan Kaynakları Yöneticisi
Güldan ŞAHBAZ
30.10.2018

Yazımızı Paylaşır mısınız?

Mesaj Gönder
Hemen Bakıcı Bul!
İnsan Kaynakları Uzmanı
Merhaba 👏
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?